![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMIDsgcMNbPJX4gTVwK2ldk00Gzh0lb3hsAoDjAHji5okUXJ8k5XRVsRc6MNgjM5ab-9Lt6zyUSEt__UvyBwjqlKcVB2x1wc12K6APICVHn4IqZR9BLyrcwSyl_2pyZAgAqey1p-HAuQ0e/s1600/Lin%C3%A7.jpg)
Seyirciyi mahkumların zor koşullarda yaşadığı bir hapishaneye götüren “Linç”, güçsüzleri, sıkıntıda olanları zalimlere karşı savunduğu ve idareye boyun eğmediği için o kapalı toplumun güç dengesini bozan Arap Kadir'in trajik hikayesine, yani “cezalandırılmasına” odaklanıyor. Kerim Korcan'ın romanından uyarlanan film, oyuncularının ve siyah-beyaz görüntülerinin başarısıyla dikkat çekiyor. Hele de 1970 yılının Yeşilçam'ı düşünüldüğünde Olgaç'ın sinema dilini kullanmaktaki mahareti insanı gerçekten şaşırtıyor. Örneğin Kadir'in hücrede kaldığı sahneler, özellikle de kaçtığı bölüm belleğinize kazınacak. Avludaki üçlü bıçak kavgası da öyle.
Adana Film Festivali'nde “Umut”a karşı yarışan film, birinci olamamış ama Olgaç'a En İyi Yönetmen ödülünü kazandırmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder