New York'ta özellikle narkotik dedektifleri kirli işlere bulaşmakta, örneğin rüşvet karşılığı suçluları salıvermekte veya baskında ele geçirdikleri parayı aralarında paylaşmaktadırlar. Aralarından biri vicdanının (ve ailesinin) baskısına dayanamaz, yetkililerle işbirliği yaparak ne gibi suçların işlendiğini anlatmaya başlar.
“12 Angry Men / 12 Öfkeli Adam”, “Network / Şebeke”, “Serpico”, “The Dog Day Afternoon / Köpeklerin Günü” gibi unutulmaz sosyal/siyasi gerilimlerin ustası Sidney Lumet yine çok dengeli, sakin, olguları belgeselci titizliğiyle inceleyerek içinde yaşadığı topluma ve devlete ayna tutuyor.
“The Prince of the City”nin uyarlama senaryo dalında Oskara aday gösterildiğini de belirtelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder